Dünya Şampiyonası öncesinde hazırlıklarına devam eden ve son olarak kadroyu 13 kişiye indiren ABD, Madison Square Garden'da Fransa ile karşılaştı. "Dream team", 2. yarıdan itibaren idman havasında geçen maçı 86-55 gibi farklı bir skorla kazanarak kalitesini ortaya koydu.
Ev sahibi özellikle rakibini savunmada yaptığı baskıyla top kaybına zorlarken, maç genelinde hızlı hücumlarla etkili oldu. Çok zengin bir kısa rotasyonuna sahip olmalarının avantajını da gördüler. Billups tecrübesinin yanında, ilk periyodun bir bölümünde bocalayan Amerika'yı üçlükleriyle taşırken, Rondo da atletik özelliklerini kullanarak 2. yarıda Rudy Gay ile birlikte maçı kopartan isim oldu ABD adına. Rudy Gay demişken, ona ayrı bir parantez açmak lazım bu maç için. Traore'den yediği bloğun etkisiyle midir bilinmez, gerçekten müthiş bir maç çıkardı. Çok iyi bir şut yüzdesiyle oynamasının yanında, en gereken anlarda sahneye çıkmayı başardı. Attığı 19 sayı da bunu kanıtlar nitelikte.
Şimdilik ABD adına 2 önemli sorun göze çarpıyor; haddinden fazla yapılan top kayıpları ve uzun rotasyonundaki kıtlık. Bu kadar fazla kısayla mücadele edecek bir takım için çok fazla top kaybı yaptılar Fransa'ya karşı. Kadronun gençliğine mi vermek lazım, yoksa bu maçın resmi olmamasına mı vermek lazım bilmiyorum ama, özellikle hücuma çıkarken yaptıkları top kayıplarına dikkat etmeleri gerekiyor. Uzun rotasyonuna gelince, Chandler, Love, Odom ve gerektiğinde de 4 numara olarak Granger ile bir uzun rotasyonu yaratmaya çalışacaklar. Fransa'nın çok kötü durumda olmasına rağmen Diaw zaman zaman öne çıkmayı başardı maç içinde. Bu tür hareketli, ayakları çabuk, şutör 4 numaraları savunmakta zorluk yaşayacakları çok açık.
Koç Mike Krzyzewski'nin kafasını zorlayacak bir başka önemli konu ise 13 kişilik kadrodan kesik yiyecek son isim. Bu maç öncesinde Eric Gordon'ın adı fazlasıyla geçiyordu fakat elinden geleni yaptı ve iyi de katkı verdi. Hala 12 kişi arasına alınmama ihtimali bulunuyor fakat Westbrook ismi daha ön planda gibi görünüyor. Gerek kadrodaki 4. guard olması, gerek ABD'nin onun özelliklerine sahip bir çok oyuncuyu kadrosunda bulundurması Westbrook'u kesik yiyecek oyuncu olmaya bir adım yaklaştırıyor.
Fransa cephesinden maç ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse de, şampiyona başlamadan umudu kesseler yeridir. Tony Parker'ın milli takımdan affını istemesinin ardından takıma liderlik edecek kimse kalmamış durumda. Savunmaları tam bir rezalet. Boyalı alan yol geçen hanı, gelen giden vurdu smacı ABD'de. Son derece kolay bir grupta bulunmaları onların imdadına yetişen şey belki de. İspanya'nın ardından gruptan çıkacaklardır, ancak sadece Diaw-De Colo ikilisi ile daha ilerisini göremezler. En büyük eksikleri ise takımda maçın kırılma anların sahne alacak birinin bulunmaması, yani "crunc time" oynayacak özellikte bir oyuncuya sahip olmamaları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder