Didier Digard. Ön libero ve stoper oynayabiliyor. Üç oyuncu arasında en iyi durumda olan belki de. 2007 yılında 20 yaşında Le Havre'dan ayrılıp 2.5 milyon Euro karşılığında Fransa 1. Lig ekiplerinden PSG'e transfer oldu. Adı birçok Premier Lig kulübüyle anılıyordu ama o Fransa'a kalmayı seçti. PSG'de 16 maça çıktı fakat yeteneğini oynadığı süre zarfında kabul ettiremedi. Burada maya tutmayınca sonraki sezon yolu Ada'ya düştü ve Tuncay'ın da 2. senesini geçireceği Boro'ya transfer oldu. Premier Lig de yaramadı Digard'a. PSG tecrübesinden pek farklı bir deneyim yaşayamadı şu ana kadar. Yedek kulübesine mahküm edilen Digard, 1.5 senedir formasını giydiği Boro'da toplam 32 maça çıktı. Yaptığı göze batan tek katkı ise 2-1'lik Stoke galibiyetinde Tuncay'a yaptığı asist oldu. Geçtiğimiz sezonun devre arasında sezon sonuna kadar Nice'e kiralandı, burada 12 maç oynayabildi ve 1 gol attı. Şimdi ise hala Boro'nun oyuncusu ve İngiltere Championship'te mücadele edecek gibi görünüyor yeni sezonda.
Hey gidim Digard. 90 dakikada durmadan koşar, adrese teslim paslar atar, ölümüne pres yapar, yeri gelir 30 metreden de çakardın halbuki FM'de...
Matthias Lepiller. Gol makinası diye bilirdik biz onu fakat çamaşır makinası çıktı şu ana kadar. Profesyonel olduğu Le Havre'da sadece 2 maçta forma giydikten sonra 2006'da o dönem bir çok genç yeteneği kadrosuna katan Fiorentina'ya transfer oldu. Fiorentina bu transfer için Le Havre kulübüne bonservis bedeli ödemezken, 2009'da yetiştirme bedeli olarak 600 bin Euro ödedi. Fiorentina henüz 18 yaşında olan Lepiller'ı ilk sezonunda 18 yaş altı takımında oynattı. Diğer sezon ise oyuncunun kiralık olarak QPR'a gitmeyi reddetmesinin ardından İsviçre ekibi Grasshoppers'a bir sezonluğuna sezonluğuna kiralandı. Burada kendisini kanıtlamayı başaramayıp, sadece 4 maçta forma giydi ve kiralık sözleşmesi Ocak ayında iptal edildi. Sezonun diğer yarısında ise Belçika Ligi takımlarından Eupen'e kiralandı. Burada nasıl bir performans gösterdiği ise bilinmiyor, fakat kiralık sözleşmesi bir yıl daha uzatıldı Eupen tarafından ve bu sezonda Belçika Ligi'nde forma giyecek. Bonservisi ise hala Fiorentina'da bulunuyor.
Elimde bebek gibi büyümüştün be Lepiller. 17'yken alıp 2 sezon kiralamıştım. Döndüğünde Ümit Karan'la birlikte coşmuşlardı. Az şampiyonluklar getirmemişti bana. Frikikten attığı goller de takdire şayandı.
Loïc Nestor. Biz onu atletik bir stoper olarak bilirdik, yeri geldiğinde sol bekte de oynardı. Üç oyuncu arasında en talihsiz olan belki de. Yeteneği sadece FM ile sınırlıymış. Digard ile Lepiller en azından denendi de olmadı, Nestor'u deneyen bile çıkmadı. 17 yaşında profesyonel oduğu Le Havre'da hala daha oynamakta. 2 sene önce bu takımla Fransa 2. Lig'i şampiyonluğu yaşamasına rağmen hiçbir takıma transferi gerçekleşmedi. Zamanında Monaco ve Lille'in ilgilendiği söyleniyor fakat bonservis konusunda anlaşamamışlar sanırım Le Havre ile. Nestor'un bu takımla geçtiğimiz sezon yaşadığı Ligue 1 tecrübesi pek hoş sonlanmadı. Çıktıkları gibi geri düşerlerken, kevgire dönen takımda Nestor da haliyle defans oyuncusu olduğundan parlayamadı. Bu sezon da Le Havre forması altında 2. ligde top koşturacak ne yazık ki.
Ulan Nestor. Hiç unutmam Arsenal'a satmıştım 4 sezon oynattıktan sonra. O dönem Galatasaray'ın sırıtan savunmasına da çağre olmuştu bende. Tomas'ın yaşı ilerlediğinde aldığı formayı hiç bırakmamıştı. Talihsiz kardeşim benim, 2. ligde sürünmeye devam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder